Whatsapp Hattı ONLINE RANDEVU

Laparoskopik Lazer Cerrahisi

Günümüz modern tıp çağındaki en önemli gelişmeler arasında endoskopik cerrahi tekniklerinin geliştirilmesi bulunmaktadır. Laparoskopi, endoskopik cerrahinin karın içi operasyonlarındaki uygulama şeklidir. Özellikle son 20 yılda laparoskopik cerrahinin giderek daha yaygın olarak kullanılması ve bu tekniği uygulayan çok deneyimli cerrahların bu süre içinde yetişmesi sayesinde artık hemen her operasyon bu teknikle yapılabilmektedir. 15 yıl öncesinde çok sınırlı ve basit operasyonlar veya sadece tanı amacıyla bu teknik kullanılırken, günümüzde kanser ameliyatları gibi pek çok zor operasyonlar da yapılabilmektedir.

Deneyimli ekipler tarafından uygulandığında kadın hastalıklarındaki ameliyatların % 95’i endoskopi tekniği ile yapılabilmektedir. Endoskopik cerrahi veya minimal invasif cerrahide operasyonlar vücut dışından yapılmakta, karın içindeki görüntü kamera sistemiyle monitöre aktarılmaktadır. Kadın hastalıklarında endoskopik cerrahi laparoskopi ve histeroskopi olarak ikiye ayrılmaktadır. Karından yapıldığında adına laparoskopi, vaginadan girilerek yapılan rahim içi operasyonlarında ise Histeroskopi adını almaktadır.

Laparoskopik Ameliyatlar Nasıl Yapılır ?
Laparoskopik lazer cerrahisi genel anestezi altında gerçekleştirilir. Göbek içinden 1 cm’ lik kesi yapılarak bir iğne yardımıyla karın boşluğu 3-4 litre karbon dioksit (CO2) gazı verilerek şişirilir. Ardından göbekten girilerek karın içerisine bir optik tüp (laparoskop) yerleştirilir.

Bu optik sistem, bir video-kamera sistemine bağlanır ve karın içindeki görüntü monitör ekranına yansıtılır. Bu şekilde laparoskop karın içindeki herhangi bir bölgeye yönlendirilerek monitörde izlenebilmektedir. Daha sonra kasık bölgelerine birer adet 0.5 cm’lik iki delik açılır. Bu delikler operasyonun gerçekleştirilmesinde kullanılacak aletlerin sokulması için kullanılmaktadır.
Klasik laparoskopi operasyonlarından farklı olarak laparoskopik lazer cerrahisinde laparoskopun ucuna kameranın haricinde lazer sistemi de bağlanmaktadır. Dolayısıyla laparoskop içinde optik bir kanal ve lazer ışınlarının geçeceği ikinci bir kanal daha vardır. Cerrahın kontrol ettiği lazer enerjisi ile karın içindeki organlarda kesme, yakma ve kanama durdurma gibi işlemler yapılabilmektedir.

Lazer kullanımı laparoskopik cerrahiye pek çok avantajlar kazandırırken ameliyat süresini de belirgin olarak kısaltmaktadır. Ameliyat süresinin kısalması ise hastanın daha az anestezi alması ve daha çabuk iyileşmesini sağlamaktadır. Lazer cihazı, lazer kolu aracılıyla göbekten girilen laparoskopa monte edilmektedir. Lazer cihazı, elektrik enerjisi ile uyarılan ve harekete geçirilen atomların açığa çıkardığı lazer ışınlarını üretmektedir. Lazer kolunun içinde bulunan aynalar aracılıyla lazer ışınlarının yönü değiştirilerek istenilen organa veya bölgeye ulaştırılmaktadır. Laparoskopik cerrahide değişik lazer kaynakları (CO2, Argon, Nd:YAG lazer v.s.) kullanılmaktadır. Merkezimizde bu amaçla özellikle CO2 lazer kullanılmaktadır. Diğer lazer türlerine göre pek çok üstünlüğü bulunmaktadır.

Gerek lazer yardımı ile ve gerek kasık bölgesine açılan 0,5 cm’lik iki delikten sokulan aletlerle pek çok işlemler yapılabilmektedir. Lazer ışığı, karın içerisinde bir bıçak gibi kullanılarak operasyona olanak sağlamaktadır. Bu teknikle, doğum kontrolü amaçlı tüplerin bağlanması gibi basit operasyonlar yapılabildiği gibi myom çıkartılması, rahmin alınması gibi ileri düzey operasyonlar da aynı şekilde bu 3 delikten rahatlıkla yapılabilmektedir.

Bu tekniğin, klasik açık cerrahiye göre pekçok avantaj vardır. Bundan dolayı, tüm branşlarda açık ameliyatlar yerini yavaş yavaş laparoskopik veya endoskopik tekniklere bırakmaktadır.


Avantajları şu şekilde sıralanabilir:

  1. Operasyonlar geniş kesi yapılmadan, yani karın açılmadan gerçekleştirilmektedir. Ciltte geniş ameliyat izi olmaz. Göbek içinden ve kasık bölgesinde açılan 3 küçük delikten bütün işlemler yapılmaktadır. Ciltte estetik açıdan rahatsız eden iz bırakmaz.
  2. Laparoskopi ameliyatları mikro-cerrahi prensipleriyle yapıldığından, karın içerisinde ve ameliyat alanlarında minimal hasar meydana gelmekte ve iyileşme daha kolay ve çabuk olmaktadır.
  3. Laparoskopi sonrası karın içersinde operasyona bağlı yapışıklıklar daha az olmaktadır. Açık ameliyatlarda daha fazla yapışıklık meydana geldiğinden, özellikle çocuk sahibi olmayı düşünen anne adaylarına öncelikli olarak laparoskopi önerilmelidir. Bazen açık ameliyat sonrası tüplerde oluşan yapışıklıklara bağlı olarak tıkanıklıklar meydana gelmektedir.
  4. Karın içinde gözlenmesi en zor bölgeler laparoskopi yöntemiyle rahatlıkla görülebildiğinden tedavi imkanı ve başarısı artmaktadır.
  5. Laparoskopik ameliyatlar sonrası hastanın ağrı şikayeti daha az olduğundan hastanın genel durumu daha iyi olmaktadır. Ağrı kesici kullanma ihtiyacı fazla değildir.
  6. Laparoskopik ameliyatlar sonrası hastanede kalış süresi daha kısadır. Çoğunlukla aynı gün veya ertesi gün taburcu olunmaktadır. Hastanın ayağa kalkma ve normal fiziksel aktivitesine kavuşması daha kolay ve hızlı olmaktadır. Karın duvarı açılmadığı için hasta daha çabuk iyileşir.
  7. Hastanın işine yeniden dönebilme süresi sadece 1 haftadır. Bu süre klasik operasyonlarda 6-7 haftayı bulmaktadır.